DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

( Ekim ayının ilk Pazartesi günü )

 

AÇIKLAMA -1-

 

Ekim ayının ilk Pazartesi günü Dünya Çocuk Günü' dür. Çocukların iyi yetiştirilmesi ulusların ortak sorunudur. Bu ortak sorun için ilk çalışmalar 1923 yılında başladı. İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanan kırk ülkenin delegeleri Uluslararası Çocukları Koruma Birliği'ni kurdular. Uluslararası bu kuruluş, Birleşmiş Milletler Örgütü' nün kurulmasını izleyen yılda UNICEF' e dönüştü. UNICEF, "Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu"nun kısaltılmış adıdır. Birleşmiş Milletler Örgütü 1954 yılında oybirliği ile Ekim ayının ilk pazartesi gününü Dünya Çocuk Günü olarak kabul etti.

Dünya Çocuk Günü evrenseldir. Birleşmiş Milletler Örgütü' ne üye bütün ülkelerde aynı günde kutlanır. Üye ülkelerin radyo, gazete ve televizyonlarında bu günün önemi anlatılır. Çocukların bakım ve korunmasının gerekliliği üzerinde durulur.

Çocuklar yarının büyükleridir. Geleceğin yöneticisi ve güvencesidirler.

İnsanlığın mutluluğu, dünyamızın güzelleşmesi, çocukların korunmasın, iyi yetişmesine bağlıdır. Barış içinde yaşamak, güzellikleri paylaşmak, eğitimle olur. Dünya Çocuk Günü çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçlar. Bu amacın gerçekleşmesi için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1959 yılında daha iyi bir yaşam, mutlu bir çocukluk dönemi için Çocuk Hakları Bildirisi' ni yayınladı.

Ülkemizde çocuklara sağlık hizmeti götürmek amacıyla çocuk hastaneleri açılmıştır. Çocuk yaşta suç işleyenlerin iyiye yöneltilmesi için Çocuk Islahevleri kurulmuştur. Büyük yerleşim merkezlerinde çocuk bahçeleri vardır. Çocukların yararlandığı çocuk kitaplıkları kurulmuştur. Öte yandan anasız, babasız çocukların korunması, bakımı, barındırılması için Çocuk Esirgeme Kurumu ve Yetiştirme Yurtları açılmıştır.

Dünya Çocuk Günü'nde okullarda, sınıflarda günün anlam ve önemi üzerinde durulur. Dünya Çocuk Hakları ve Türk Çocuk Hakları Bildirileri okunur. Bildirilerde belirlenen belli başlı haklar konusunda açıklamalar yapılır.

 

 

DÜNYA ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ

 

1-       Her çocuk bu bildiride belirtilen haklardan yararlanmalıdır. Hiç bir çocuk ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal inanç nedeniyle ayrı tutulamaz.

2-       Her çocuk korunacak ve özel bakım görecektir. Çocuğun iyi koşullar altında, zihnen, bedenen gelişmesi sağlanacaktır. Buna ilişkin düzenlemeler yasalarla güvence altına alınacaktır. Bu amaçla hazırlanacak yasalarda çocuk yararına olacak durumlar göz önünde tutulacaktır.

3-       Her çocuk doğduğu andan başlayarak isme ve yurttaşlığa hak kazanmalıdır.

4-       Çocuk, sosyal güvenlikten yararlanmalıdır. Sağlıklı büyüyüp gelişmesi için gereken her çaba gösterilmelidir.

5-       Sakat çocuklar için özel bakım ve eğitim uygulanmalıdır.

6-       Çocuktan sevgi esirgenmemelidir. Ailesi olmayan ve yoksul çocuklara özel ilgi gösterilmelidir.

7-       İlkokul eğitimi parasız ve zorunlu olarak çocuğa sağlanmalıdır. Çocuklar genel bilgilerini arttıracak, yeteneklerini geliştirecek toplumsal sorumluluklar yüklenecek biçimde eğitilmelidir. Çocuğun eğitiminden sorumlu kişiler eğitime, öğretime ayrı bir özen göstermelidir. Çocuk; bir tür eğitim olan oyun oynamak ve dinlenmek olanaklarına sahip olmalıdır. Yöneticiler çocuklara bunları sağlamalıdır.

8-       Sosyal yardım ve korunma konusunda çocuk ilk düşünülen olmalıdır.

9-       Çocuk her tür kötülük ve sömürüden korunmalıdır. Çocuk, her ne biçimde olursa olsun alım satım konusu olmamalıdır.

10-    Çocuk ırk, din ve insanlar arasındaki ayrılık yaratan baskılardan titizlikle korunmalıdır.

 

 

 

TÜRK ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ

 

                Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi'nin ışığı altında Türk Çocuk Hakları Bildirisi hazırlandı. Bu bildiri 28 Haziran 1963 günü UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 7. Genel Kurulunda kabul edildi.

1-       İyi bakım, iyi yetiştirilme ve çocuğa uygun bir eğitim, her yerde ilgi, sevgi ve yardım görme her Türk çocuğunun hakkıdır. Resmi, özel her kurum, her yurttaş bu çocuk hakkını tanımak, eldeki olanaklarla onu gerçekleştirmek yükümlülüğündedir. Sıkıntı içinde bulunan çocuğun kurtarılmasına öncelik verilir.

2-       16 yaşından önce hiç bir çocuk resmi öğrenimden alıkonularak özel işlerde çalıştırılamaz. Hiç bir şekilde sömürülemez.

3-       Her ana baba çocuğuna bakmak, onu bilgili, becerili ve en iyi şekilde yetiştirmekle yükümlüdür. Orta dereceli öğrenime devam etmeyen, edemeyenlerin gerekli bilgi ve becerileri kazanmaları için devlet kurslar açar. Ana babanın yeterli olmadığı durumlarda bu görev çocuğun birinci derece yakın akrabalarına ve devlete düşer.

4-       İlköğrenimden sonra orta dereceli okullara devam etmeyenler, edemeyenler için teknik, tarımsal bilgi ve beceri kazandıran kurslar açılması ve bu kurlardan çocukların yararlanması için Milli Eğitim Bakanlığı, Belediye Başkanlığı ve muhtarlar işbirliği yapmakla yükümlüdür.

5-       Sakat ve uyumsuz çocukların iyileştirilmeleri, yaşama zorluğu çeken çocukların kurtarılmaları, durumlarına uygun bir meslek için kendi yaşamlarını kazanacak derecede başarılı ve güçlü yetiştirilmeleri ana baba ile birlikte devletin ve bu amaçla kurulmuş örgütlerin ödevidir.

6-       Çocuğun korunması ile ilgili yasalar öncelikle hazırlanıp çıkarılmalı, geciktirilmeden uygulanmalıdır.

 

 

AÇIKLAMA -2-

 

Bugün küçüğüz. Ama yarın büyüyeceğiz. Okuyup ailemize. Milletimize ve devletimize faydalı insanlar olacağız. Subay, doktor, avukat, öğretmen, hakim, mühendis, memur, tüccar olup, yurdumuza hizmet edeceğiz.

Henüz küçük olduğumuz için, her ihtiyacımızı annemiz ve babamız karşılar. Babamız dışarıdaki ihtiyaçlarımızı karşılar. Annemiz bize bakar, yiyecekleri pişirir, giyeceklerimizi diker ve onarır. Annesiz ve babasız çocuklara "Çocuk Esirgeme Kurumu" bakar.

Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek olan bu çocuk, vatanına hizmet edecektir. Ailesine yardımda bulunacaktır. Bunun için, çocukların sağlıklı büyümeleri ve eğitilmeleri gerekir. Ahlaklı, dürüst, vatansever olarak yetiştirilen insanlar, vatanları için bir teminattır.

Cumhuriyet döneminde, yüce Atatürk'ün emriyle, Türk çocuklarının en iyi şekilde yetiştirilmesine çalışıldı. Sağlığına, eğitim ve öğretimine önem verildi. Çocukların okumaları için her kademede okullar açıldı. Çocuk bakım evleri, doğum evleri, çocuk hastaneleri, çocuk yuvaları kuruldu. Yardım kurumları eliyle kimsesiz çocuklara yardım edilmektedir. Okullarımızda çocukların eğitimi ve sağlığı üzerinde çok dikkatlice durulur. Anne, baba ve öğretmenler bizim çok iyi bir insan olarak yetişmemiz için uğraşırlar. Biz de, bu emekleri boşa çıkarmayalım. Çok çalışalım. Büyüklerimizin sözünü dinleyelim. Herkesle iyi geçinelim. Yoksul, kimsesiz arkadaşlarımıza yardım edelim.

Çocukların kıymetini bilen, onlara önem veren milletler, iyi bir neslin yetişmesi için çalışırlar. Okullar, çocuk tiyatroları, çocuk kütüphaneleri, çocuk parkları ve bahçeleri yaparak, çocukların en iyi biçimde yetişmelerini sağlarlar.

Gazete, dergi, kitap, çeşitli çocuk yayınları, çocukların eğitim, öğretim, kültür ve bilgi bakımından gelişmeleri için çıkarılır. Radyo ve televizyonlarda çocuklar ile ilgili programlar düzenlenir.

                Atatürk, hiç bir milletin yapmadığını Türk çocukları için yaptı. En büyük bayramımız olan 23 Nisan Milli Egemenlik Bayramı'nı bize armağan etti. Bugün bu bayram, çocuk bayramı olarak kutlanıyor. Vatanımızı düşmandan kurtaran Atatürk, Türk çocuklarından vatansever olmalarını ister. Vatanın bir karış toprağını bile canları pahasına da olsa kimseye vermemesini, gerektiğinde seve seve canlarını vermelerini ister. İyi birer yönetici olarak yurdumuzun yücelmesine ve kalkınmasına yardımcı olmalarını ister.

                Çocuklara önem veren milletler, Ekim ayının ilk Pazartesi gününü "Dünya Çocuk Günü" olarak kabul etmişlerdir. Bu günde çocukların iyi yetişmeleri ve korunmaları üzerinde durulur. Kimsesiz çocuklara yardımlar yapılır. Çocukların iyi birer insan olarak yetiştirilmelerine uğraşılır. Irk, dil, din farkı gözetilmeden bu yardım yapılmalıdır.

 

 

 

Dünya Çocuklarının Acıklı Haritası
Çocuk Vakfı 4 Ekim Dünya Çocuk Günü nedeniyle dünya ve Türkiye ölçekli çocukların durumunu gösteren bir rapor hazırladı. Dünya Çocuklarının Acıklı Haritası başlığı altında düzenlenen raporda yer verilen çarpıcı bilgi ve gerçeklerden bazıları şöyle:
Dünyanın 5 kıtasında 2 milyar 700 milyon çocuk yaşıyor.
Doğan her çocuktan biri kayıt dışı kalıyor.
15-18 yaş arası doğum oranlarında artış gözleniyor.
18 bini ishalden olmak üzere günde 35 bin çocuk ölüyor.
800 milyon çocuk yeterli beslenemiyor.
400 milyon çocuk temiz su içemiyor.
170 milyon çocuk yetersiz beslenmeden dolayı büyüme ve gelişme bozukluğu içinde büyüyor.
Yoksul ortamlarda yaşayan çocuk sayısı 1 milyar.
Önlenebilir veya tedavi edilebilir hastalıklardan dolayı her yıl ölen çocuk sayısı 4 milyon.
Gelişmekte olan ülkelerde 5 yaşın altındaki 200 milyon çocuk mutlak yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Çocuk ölüm oranları aynen devam ederse 2000'li yıllarda 175 milyon çocuk ölebilir.
Acil önlem alınmazsa 2010 yılına kadar 1 milyon 100 bin çocuk AIDS kurbanı olabilir.
6-11 yaş arası hiç okula gitmeyen çocuk sayısı 140 milyon.
Her 100 çocuktan 24'ü okuma-yazma bilmiyor.
Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan, hemen hemen üçte ikisini kız çocukların oluşturduğu eğitim çağındaki 130 milyon çocuk eğitimden yararlanamıyor.
1 milyardan fazla insan 21. yüzyıla adını bile yazamadan girecek.
1 milyar çocuk sağlıklı ev ortamından uzakta büyüyor. 20 milyon çocuk evsiz, 7 milyonu mülteci.
Savaşlar yüzünden sakat kalmış çocuk sayısı 6 milyon. Ve yine savaşlar yüzünden 16 milyon çocuk psikolojik travma geçirdi. Savaşlarda ölen çocuk sayısının asker sayısından daha fazla olduğu süreç devam ediyor. 30 ülkede 300 bin çocuk silah altında.


Türkiye çocuk haritasında çocukların durumu ise şu bilgilerle özetleniyor:
Türkiye'nin 0-8 yaş arası çocuk sayısı 28 milyon.
Türkiye'nin 1999 çocuk haritasının en hassas bölgesini deprem çocukları oluşturuyor.
Depremden birinci derecede etkilenen çocuk sayısı 400 bin civarında.
Türkiye'de her yıl 1 milyon 360 bin bebek doğuyor.
Bebek ölüm hızı binde 42. 5 yaş altı ölüm hızı ise binde 50.
Her 4 çocuktan 1'i hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalıştırılıyor.
Kimsesiz çocuk sayısı 700 bin.
SHÇEK'in himaye ettiği çocuk sayısı 21 bin.
20 bin çocuk sokakta yaşıyor.
Çocukların yüzde 72'si anne-baba, yüzde 22'si öğretmen dayağı yiyor.
Her 3 çocuktan 1'i istismara uğruyor.
Çocuk istismarının yüzde 91'i psikolojik, yüzde 63'ü fiziksel, yüzde 38'i cinsel ve yüzde 9'u ise ihmalden kaynaklanıyor.
Çocuk intiharları karnemize, ilk rakamlar yazılmaya başlandı.
9 milyon 300 bin çocuk yoksulluk düzeyinde yaşıyor.
Her 100 çocuktan 29'u okula gitmiyor.
Türkiye'de her 100 çocuktan 21'i okuma-yazma bilmiyor.
Özürlü çocuk oranı yüzde 9.
Türkiye'nin en yoksul çocukları Doğu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde büyümeye çalışıyor.


Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, 4 Ekim Dünya Çocuk Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ülkemizde ve dünyadaki çocukların çok azının sorunlarının en aza indirildiğine dikkat çekerek, çocuk haklarının çok yönlü ihlal edildiği bu yüzyılın sonunda çocuğa ve çocukluğa bakışın yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
Mutlu bir çocukluğun yaşanabilmesi için önümüzdeki bin yılda bu konuda çocuk politikaları oluşturmak gerektiğinin altını çizen Şirin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Çocuk yüzlü bir dünyayı kurmak amacıyla çocukta ve çocuk gerçeğinde buluşmamız gerekiyor. Bütün dünya çocukları için ortak iyiye yönelik toplumsal çocuk projesi çocuğu merkeze almadıkça çocuk sorunları çözülemeyecektir."

 

 

ŞİİRLER

 

 

     DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

Dünya çocuk gününde,

Neşeliyiz hepimiz.

Bizi mutlu yapana,

Çok teşekkür ederiz.

 

Evet bugün küçüğüz,

Yarın büyüyeceğiz.

Sizin işlerinizi,

Bizler yürüteceğiz.

 

"Çocuk umuttur" diye,

Büyük Ata'ma minnet!

Bekliyoruz sizlerden,

Himaye, sevgi, şefkât.

                   Hayriye GARİBOĞLU

 

                     ÇOCUK

Çocuk deyip geçmeyin,

Onun da dünyası var.

Güzel- çirkin seçmeyin,

Her çocuk şefkât arar.

 

Bir kez düşün kendini,

Çocuktun daha önce.

Eksik etme sevgini,

Bir küçüğü görünce.

 

O, yuvada bir çiçek,

Sonra meyve verecek.

Toplum doğacak ondan,

Ülkemiz yükselecek.

               İbrahim ŞİMŞEK

 

ÇOCUK

Çiçek olur açılır,

Koku olur saçılır,

Ondan vaz mı geçilir ?

          Çocuk evin şenliği,

          Yurdun egemenliği,

Kuş olur dalımızda,

Tat olur balımızda,

Ak akçe elimizde,

          Çocuk evin şenliği,

          Yurdun egemenliği,

Çocuk baş tacımızdır,

Şifa ilacımızdır,

Tükenmez gücümüzdür,

          Çocuk evin şenliği,

          Yurdun egemenliği,

                      Tarık ORHAN

 

                ÇOCUK

 

Oynayın çocuklar tutun el ele

Sevinç neşe ile dolanın gezin,

Bu eşsiz vatanı bezeyin güle

Şanlı bayrağımız göğe yükselsin,

Atatürk yoludur yolunuz sizin.

 

Milletin baş tacı, milletin kolu

Yarının büyüğü olan çocuklar,

Sizin tuttuğunuz ışıklı yolu,

Gördükçe kalbimiz gururla dolu,

Pembeleşsin yurtta bütün ufuklar.

 

                   Ali Osman ATAK

 

 

 

BİR ÇOCUK BAHÇESİNDE

Çocuklar beni de alın içerinize,

Ben de güzel oyunlar oynamayı bilirim,

Çocuklar, imreniyorum şimdi size,

Yıllar oluyor ki kırıldı çemberim.

 

Benim de devleri vardı masallarımın,

Keloğlan kahramanıydı sihirli dünyamın,

Periler uyurdu altında kiraz dallarının,

Bir çini kadar zengindi içi dünyamın.

 

Benim de sapanlarım vardı söğüt dalından yapılı

Benim de kuşlarım vardı kafessiz ve şen,

Bir güzel evim vardı ki altın kapılı,

Benim de bir annem vardı ağlarken gülen.

 

Ceyhun Atuf KANSU

 

DÜNYA ÇOCUKLARI

Yaşamak gerekiyorsa eğer,

Bir çocuk oyunu kadar renkli olsun.

Dünyayı kardeşlik dallarında,

Uçan kuşlar doldursun.

Sen dargınlık ağacı barış ve yemiş ver.

 

Birleşiniz bütün dünya çocukları,

Kalp kırılmadıkça sürüp gider oyun.

Yorulunca bir dost sesiyle uyuyun,

Sabah, kalbinize örtsün şafakları…

 

Tanrım yorgunluktan koru bu ayakları,

Bu küçük ayaklar böyle hep beraber

Oraya, o kardeş bayramına gider

Kucaklaşır bütün dünya çocukları.

 

          Ceyhun Atuf KANSU

 

 

BEN DE BİR ÇOCUĞUM

Ben de bir çocuğum, diğerleri gibi,

Şefkatle öpülmek, sevilmek isterim.

Ellerimde tutsun büyüklerim,

Annesinin yanında bir çocuk görsem,

Kederle dolar, yaşlı gözlerim.

Ben de bir çocuğum diğerleri gibi,

Neşeyle dolup gülmek isterim.

Bir sevgi denizinde,

Açılmak sonsuza doğru.

Ninnilerle, türkülerle büyümek,

Bayramların bayram olduğunu bilmek,

Her çocuk gibi benim de hakkım.

Sıcak bir yuvadır düşlerim,

Ne olur, beni de görün,

Beni de sevin büyüklerim.

Arife HANCI

 

BİR DÜNYA BIRAKIN

Oynaya oynaya gelin çocuklar

El ele, el ele verin çocuklar.

     Bir vatan bırakın biz çocuklara

     Islanmış olmasın göz yaşlarıyla.

Bir bahçe bırakın biz çocuklara

Göklerde yer açın uçurtmalara.

     Oynaya oynaya gelin çocuklar

     El ele, el ele verin çocuklar.

Bir barış bırakın biz çocuklara

Ulaşsın şarkımız güneşe ve aya.

     Oynaya oynaya gelin çocuklar

     El ele, el ele verin çocuklar.

Bir dünya bırakın biz çocuklara

Yazalım üstüne sevgili dünya

     Oynaya oynaya gelin çocuklar

     El ele, el ele verin çocuklar.

                   Adnan ÇAKMAKÇIOĞLU

 

BEBEK

Evimize neden geldi bu bebek
Küçücük burnu, ağzı, elleri
Kıpkırmızı yanakları var
Ağlayıp duruyor sabahlara kadar.

Daha bilmiyor konuşmasını,
Korkuyor kundaktan çıkmaktan
Durmadan ninni istiyor canı.
Uykusunda gülüyor bazen

Artık benimde bir kardeşim var
Ne iyi insanın bir kardeşinin
Yarın oda benim gibi, güler yüzlü olması.
Kocaman bir çocuk olacak.

O zaman bütün defterlerimi, kitaplarımı
“Hepsi senin olsun” diye
O’na vereceğim.
Sonra bir sabah elinden tutup
Okula götüreceğim...

DÜNYAYI BİZE VERSELER

Neler yaparız, neler
Yeni baştan yaratırız,
Sevgiyle donatırız
Dünyayı bize verseler.

Kara, sarı, ak
Kızılderili demeden
Biz çocuğuz, anlaşırız,
Sevgiyi paylaşırız,
Gerçek dostluk yaratırız
Neler yaparız neler
Dünyayı bize verseler.

Bütün dünyayı çiçekle donatırız,
Bütün çiçekleri oyuncak yaparız,
Güzel bir dünya onları da etkiler,
Savaşamaz büyükler.
Neler yaparız, neler,
Dünyayı bize verseler.

 

 

 

GÜZEL SÖZLER

·                     Çocuk bugünün yarını, yarının umududur.

·                     Çocuğuna değer veren uluslar ölmez.

·                     Bugünün çocuğu, yarının büyüğüdür.

·                     Çocuk, ulusun en kutsal varlığıdır.

·                     Çocuk, yuvanın mutluluğudur.

 

 

 

SEVGİLİ ARKADAŞLAR!

Ekim ayının ilk pazartesi günü bütün dünyada çocuk günü olarak kutlanır. Çocuk sorunları ilk kez, 1923 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan bir toplantıda tartışılmıştır.

Bu toplantıda “Uluslararası Çocukları Koruma Birliği” adıyla bir birlik kurulmuş ve benimsenen çocuk hakları, “Cenevre Bildirisi” adıyla yayınlanmıştır. Daha sonra bir çok ülkede, “Çocuk Esirgeme Kurumları” kurulmuştur.

1946 yılında yapılan, ikinci uluslar arası toplantıda çocuk hakları daha da geliştirilmiştir. 1953 yılında ise çocuk sorunlarıyla ilgilenme görevi, “UNİCEF”e verilmiştir. UNİCEF, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun kısaltılmış adıdır. 1954 yılında yapılan UNİCEF toplantısında, Ekim ayının ilk pazartesi gününün Dünya Çocuk Günü olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.

Ülkemiz çocuklara hak tanıyan ilk ülkelerdendir. Ne yazık ki günümüzde, kimsesiz ve bakıma muhtaç çocukların sayısı hızla artmaktadır. Her köşe başında rastladığımız ve “Sokak Çocukları” dediğimiz binlerce çocuk, bakıma, sevgiye ve ilgiye muhtaçtır. Bu çocuklara yardım en önemli görevlerimizden olmalıdır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1959 yılında çocuk hakları bildirisini yayınladı. Bu bildirideki en önemli ifadeler şöyledir;

1. Hiçbir çocuk, ırk, renk, cinsiyet, din, dil, siyasal inanç nedeniyle ayrıma tabi tutulamaz.
2. Her çocuk korunacak ve özel bakım görecektir.
3. Her çocuk, doğduğu andan başlayarak, bir isme ve yurttaşlığa hak kazanmalıdır.
4. Her çocuk, sosyal güvenlikten yararlanmalıdır. Sağlıklı büyüyüp gelişmesi için, gereken her çaba gösterilmelidir.
5. Sakat çocuklar için, özel bakım ve eğitim uygulanmalıdır.
6. Hiçbir çocuktan sevgi esirgenmemelidir. Ailesi olmayan ve yoksul çocuklara özel ilgi gösterilmelidir.
7. İlköğretim zorunlu ve parasız olarak çocuğa sağlanmalıdır. Çocuk oyun oynamak ve dinlenmek imkanlarına sahip olmalıdır.
8. Sosyal yardım ve koruma denildiğinde ilk akla gelen çocuklar olmalıdır.
9. Çocuk, her tür kötülük ve sömürüden korunmalıdır.
10. Çocuk, insanlar arasında ayrılık sebebi olan nedenlerden titizlikle korunmalıdır.
Bütün çocuklar için, daha güzel bir gelecek diliyorum.

 

 

1.  

Hiç bir çocuk ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal inanç nedeniyle ayrı tutulamaz.

2.  

Her çocuk korunacak ve özel bakım görecektir.

3.  

Her çocuk doğduğu andan başlayarak isme ve yurttaşlığa hak kazanmalıdır.

4.  

Her çocuk, sosyal güvenlikten yararlanmalıdır. Sağlıklı büyüyüp gelişmesi için gereken her çaba gösterilmelidir.

5.  

Sakat çocuklar için özel bakım ve eğitim uygulanmalıdır.

6.  

Hiç bir çocuktan sevgi esirgenmemelidir. Ailesi olmayan ve yoksul çocuklara özel ilgi gösterilmelidir.

7.  

İlköğretim parasız ve zorunlu olarak çocuğa sağlanmalıdır. Çocuk; bir tür eğitim olan oyun oynamak ve dinlenmek olanaklarına sahip olmalıdır.

8.  

Sosyal yardım ve korunma denildiğinde, ilk akla gelen çocuk olmalıdır.

9.  

Çocuk her tür kötülük ve sömürüden korunmalıdır.

10.  

Çocuk ırk, din ve insanlar arasındaki ayrılık yaratan baskılardan titizlikle korunmalıdır.

Bütün çocuklar için, daha güzel bir gelecek diliyorum...