• Fiziksel yetersizlikler:
Öğrencinin görme, işitme, konuşma ve benzeri sorunları varsa, kas gelişiminde problem olup kalem tutamıyor, yazı yazamıyorsa veya başka bir sağlık sorunundan dolayı derslere konsantre olamıyorsa başarısızlık görülebilir. Bu hallerde çocuğu bir doktora götürerek sorunlarına çözüm aranması ve yetersizliklerini gidererek öğrenmeye hazır hale getirilmesi gerekir. Burada görme, işitme ve benzeri engeli olan öğrenciler iyi öğrenemez gibi bir yargıya varılmamalıdır. Engelin derecesine göre uygun bir eğitim programına yerleştirilirse yüksek düzeyde engeli olan öğrenciler bile diğer çocuklar kadar hatta daha başarılı olabilirler.
• Zihinsel,
bilişsel, duygusal ve sosyal açılardan yeterli
ölçüde gelişmemiş olma:
Çocuk, bu açılardan yaşıtlarından geri ise,
okula olması gerekenden önce başlamışsa veya
okul yaşında olmakla beraber bilişsel ve
duygusal yönden gelişimini tamamlamamış ise
okula uyumda ve derslerde zorlanır, dolayısıyla
başarısız olabilir.
• Öğrenmeye hazır
olmama:
Öğrenci, öğrenme için yeterince hevesli ve
istekli değilse, çalışmaya güdülenmiyorsa ve
bunun sonucunda derse kendini veremiyorsa
başarısız olur. Bu durumlara ailesel, gelişimsel
vb. özellikler neden olabilir.
• Yanlış çalışma
alışkanlıkları:
Öğrenci doğru bir biçimde ders çalışmıyorsa, çok
çalışıyor ancak çalışması verimli olmuyorsa,
öğrenerek değil de ezberleyerek çalışıyorsa,
derslerin gerektirdiği çalışma biçimine dikkat
etmiyorsa (örneğin matematiği yazarak, soru
çözerek değil de okuyarak çalışıyorsa) yeterli
tekrar yapmıyorsa, zamanı etkili kullanma, derse
konsantre olma, dikkat toplama gibi konularda
sorun yaşıyorsa istenen başarıya ulaşamaz.
• Kendine güvenin
azlığı, sosyal becerilerin ve iletişim
becerilerinin gelişmemiş olması:
Bu durumlarda öğrenci başarılı olabileceğine
inanmaz, öğrenmek için çabalama, anlamadığını
sorma, derse katılma konularında zorlanır.
• Kaygının çok düşük
ya da yüksek olması:
Başarılı olma için orta düzeyde kaygı
gereklidir. Çocuğun ders çalışma ve sınav
konusunda kaygısı çok düşük veya çok yüksekse
başarısızlık görülür.
• Geçmişte yaşanan
başarısızlıklara takılıp kalma:
Öğrenci, geçmişte olan başarısızlıkları
nedeniyle kendine güvenini kaybetmişse ve
başarılı olacağına inanmıyorsa başarısızlık
kaçınılmazdır.
• Öğrencinin
psikolojik durumu:
Öğrenci, travmatik bir olay (ailede hastalanma,
ölüm, kaza, afetler, anne babanın ayrılması vb.)
geçirmişse veya ev ortamında ya da okulda
huzursuzluk, sıkıntı verici durumlar, ve
zorlayıcı olaylar, kavgalar yaşıyorsa
psikolojisi derinden etkilenir, kendini derse
veremez, konsantre olamaz ve başarısız olabilir.
• Aşırı
hareketlilik:
Bazı çocuklar, yapıları gereği aşırı hareketli
olurlar. Çeşitli nedenleri olan bu durumda çocuk
kıpır kıpırdır, yerinde duramaz bu da derse
yoğunlaşmasını zorlaştırabilir.
• Ergenlik dönemi
özellikleri:
Ergenliğe geçişle birlikte meydana gelen gelişme
ve değişmeler, bakış açısında, ilgi alanlarında
olan farklılaşmalar, öğrencinin yaşadığı
duygusal gerginlikler onun başarısı üzerinde
etki yapabilir. Ayrıca öğrenci özgürleşme
isteğine bağlı olarak kendini okuldan ve
derslerden soyutlayabilir.
• Öğrenme güçlüğü:
Bazı çocuklar yeterli zihinsel potansiyele sahip
oldukları halde dersleri öğrenmekte güçlük
çeker. Öğrenme güçlüğü denilen sorun, çocuğun
normal zekâlı hatta parlak zekâlı olmasına
rağmen dikkatsiz, aşırı hareketli, beceriksiz,
dalgın olması, doğru çözümü ayırt edememesi,
yanlış ve eksik yazması, okuma, yazma veya
matematiği öğrenmede zorlanması gibi
belirtilerle kendini gösterir. Bu sorun beynin,
merkezi sinir sisteminin fonksiyon bozukluğuna
bağlı olarak ortaya çıkar.
• Çalışma ortamı:
Öğrencinin ders çalışma ortamı soğuk, karanlık,
gürültülü, rahatsızlık verici bir yerse veya iyi
ders çalışabilmesi için belli bir yeri yoksa ya
da çalışırken dikkatini çevresinde olanlardan
uzaklaştıramıyorsa başarılı olma şansı düşük
olur. İstenen başarıya ulaşılamayabilir.
Okuldan
kaynaklanabilecek nedenler:
• Sınıf ve okul ortamı çocukları rahatsız
edebilecek durumdaysa, öğretmenin yanlış tutum
ve davranışları varsa ya da uygun öğretim
teknikleri kullanılmıyorsa ayrıca çocuk çeşitli
nedenlerden ötürü arkadaşları tarafından
dışlanmışsa başarısızlık gözlenebilir.
Aileden
kaynaklanabilecek nedenler:
Ailenin eğitim, kültürel ve ekonomik durumu,
aile bireyleri arasındaki iletişim biçimi, anne
babanın çocuk yetiştirme tarzı, eğitime bakış
açısı, çocuğa gösterdiği tutum ve yaklaşımlar,
çocuğun başarısını etkiler.
• Anne ve baba
arasında iyi bir iletişim yoksa sık sık tartışma
yaşanıyorsa, evde çocuğun psikolojisini olumsuz
etkileyecek durumlar varsa
• Anne ve baba kendi sorunlarından ya da başka
nedenlerden dolayı çocuğa fazlasıyla baskıcı,
eleştirel, sert davranıyorsa veya tam tersine
onunla ilgilenmiyor, ihtiyaçlarını görmezlikten
geliyorsa
• Çocuk, yaşadığı olay ve durumlardan etkilenir,
yoğun olarak üzüntü, değersizlik ve yetersizlik
duyguları yaşar, çaresizlikler içinde bunalır.
Bu duyguların etkisiyle kendine güveni düşer,
kendini derse veremez sonucunda başarısız olur.
• Anne ve babada başarısızlık kaygısı varsa, bu
okul öncesinden başlayarak çocuğa yansır ve onun
gerçek performansını ortaya koymasına engel
olur.
• Başarısızlıkta en önemli nedenlerden biri de
ailenin çocuktan yüksek beklentileridir. Bazı
anne babalar, çocuklarının kapasitelerini ve
potansiyellerini dikkate almadan ondan yüksek
başarı beklerler. Oysaki her çocuğun ilgi ve
yetenekleri ile başarılı olduğu alanlar
farklıdır. Ayrıca çocuk kapasitesini
artırabilmekle beraber o kapasitenin çok üstüne
çıkamaz. Aile, bu beklentiler içinde başarıyı
çocuğun kişiliğinin ölçüsü olarak görüyorsa
çocuk başarısız olma ve sevilmeme korkusu yaşar,
kaygısı artar. Bu da başarısızlığı beraberinde
getirir.
• Ailenin çocuğuna okuma, zamanı verimli
kullanma, sorumluluklarını yerine getirme gibi
konularda iyi model olmaması (çocuğa televizyon
izlemeyi yasaklayıp kendinin sürekli televizyon
izlemesi gibi), her konuda olduğu gibi ders
çalışma ve başarı konusunda da önemli bir
etkendir. Bunun yanında çocuğun bilgisayar
oyunlarına, televizyon programlarına çok düşkün
olması ve ailenin buna sınır koyamaması
başarısızlığa neden olur.
• Çocuğun eğitimi için yeterli özen ve desteğin
gösterilmemesi; aile, çocuğu okula gitme ve ders
çalışma konusunda heveslendirmiyor, ona
güvendiğini hissettirmiyor, gerektiğinde yardım
etmiyor, destek olmuyorsa ayrıca bu konularda
uygun olmayan ödül ve ceza teknikleri
kullanıyorsa, yine başarısızlık meydana gelir.
• Anne babanın çocuğun ders çalışmaktan başka
bir şey yapmasına izin vermemesi; sosyal
faaliyetler, resim, müzik, spor etkinlikleri
gibi başarıyı destekleyici çalışmaları gereksiz
hatta zarar verici olarak görmesi, çocuğun oyun
oynamasına, az da olsa arkadaşlarıyla
görüşmesine izin vermemesi, faydalı olsun diye
yapılan aslında zarar veren yaklaşımlardır.
• Tam tersine ders çalışmayı kolay bir iş sanıp
çocuğa evde çok görev ve sorumluluk vermek de
yeterince ders çalışılamamasına neden olur ve
başarısızlık doğurur.
• Ailenin çocuk yetiştirme tarzı ve çocuğa
gösterilen hatalı tutum ve yaklaşımlar, başarı
üzerinde olumsuz etki yapar. Çocuğun çok gevşek
bırakılması veya aşırı baskı ve otorite altında
bulundurulması başarısızlığa nenen olur. Onun
her hareketinin gereğinden çok izlenmesi, en
ufak hatasının bile sert tepkiyle karşılanması,
sürekli eleştirilmesi, her düşünce ve davranışta
zekâ belirtilerinin aranması zararlıdır. Bazı
aileler böyle davranarak çocuğa çalışma ve doğru
yapma alışkanlığı kazandırılacağını düşünürler
ancak aşırı yaklaşımlar her zaman olumsuz sonuç
verir.
• Anne babanın yaklaşımlarına karşı çocuğun
verdiği tepkiler de başarısızlığa neden olur.
Bazı çocuklar, anne babalarına duydukları
kızgınlığı yaramazlık yaparak, ders çalışmayarak
gösterirler. Böyle yapıp zayıf notlar alınca
onları cezalandırıp intikam alacağını
düşünürler.
• Çocuğa küçük yaşlardan başlanarak sorumluluk
duygusu kazandırılamamışsa, bu duyguyu
kazanmasına fırsat verilmemişse, çocuk okula
başladığında sorumluluklarının farkına varamaz,
dolayısıyla sorumluluk alamaz ve yerine
getiremez.
• Kalıtımla anne babadan çocuğa geçen bedensel
ve zihinsel özellikler, onun her yönünü olduğu
gibi okul başarısını da şekillendirir.
• Ailenin eğitim düzeyi, kültürel yapısı, yaşam
biçimi ve gelişmişlik durumu da başarı üzerinde
etkili bir faktördür. Ailenin eğitim hakkındaki
düşünce ve yaklaşımları, öğretmene karşı
geliştirdiği tutumlar olumlu ise çocuğun bu
konulara bakışı da olumlu olur. Aile, eğitim,
okul ve öğretmen hakkında olumsuz düşünce, görüş
ve değer yargılarına sahipse çocuk da olumsuz
düşünür ve başarısız olur. Bunun yanında
kalabalık ailelerin çocuklarının, çocuk sayısı
daha az olan ailelerinkine kıyasla daha az
başarı gösterdikleri gözlemlenmiştir.
• Bir başka etmen de çocuğun bir işte
çalışmasıdır. Çeşitli nedenlerle çalışan
çocuklar, hem ders çalışmaya yeterli zaman
bulamazlar hem de yüklerinin ağırlığı ve
yorgunluktan dolayı okulda istenen başarıyı
gösteremezler.
• Evde çocuğun ders çalışabileceği bir oda, oda
yoksa bir ders çalışma köşesinin olmaması,
çocuğun iyi çalışamamasına, ders çalışmaya karşı
olumsuz tutum geliştirmesine yol açabilir.
• Başarısızlığın başta gelen nedenlerinden biri
de anne babanın çocuk ile birlikte yeterince
zaman geçirmemesidir. Özellikle babalar
işlerinden dolayı çocuklarına zaman
ayıramadıklarını öne sürerek onlarla ilgilenmeyi
reddederler. Oysaki çocukla günde yarım saat
bile olsun birlikte oynamak, kitap okumak,
çeşitli faaliyetler yapmak, sohbet etmek,
dersleriyle ilgilenmek, her açıdan iyi sonuçlar
verir. Çocuk, anne ve babasıyla kaliteli zaman
geçiremez ve paylaşımlarda bulunamazsa duygusal
yoksunluk yaşar, ihtiyacı olan ilgiyi okulda
arar. Bu çocuklarda başarısızlığın yanında
çeşitli uyum ve davranış bozuklukları,
öğretmenleri ve arkadaşlarıyla ilişkilerinde
sorunlar görülebilir.
Anne ve babalar, sözü edilen ailesel faktörlere
dikkat etmeli ancak her başarısızlıkta hemen
kendini suçlamamalıdır. Başarısızlığa neden
olacak tüm faktörler incelemeli, kendilerinden
kaynaklanan nedenler varsa bunları ortadan
kaldırmak için çalışmalıdır.